Türkiye’deki yüksek enflasyon, merkez bankası faiz oranına endeksli niş bir tahvili yükselen bir yıldız haline getiriyor ve yabancı yatırımcılara piyasanın diğer kısımlarını satın almak için çok az neden bırakıyor. Tahvil piyasası en gözde olan ülkelerden birisi Türkiye.
TLREF
Türk Lirası Gecelik Referans Faiz Oranı’na (TLREF) endeksli olarak bilinen tahviller, gelişmekte olan piyasalarda olağanüstü getiri arayan yabancı fon yöneticileri arasında giderek daha popüler hale geliyor. Bu tahvilleri yabancılar için elde etmek veya satmak nispeten zor oldu, çünkü yakın zamana kadar öncelikle yerel bankalar tarafından ticaret yapmak yerine bilanço yönetimi için tutuluyorlardı.
TLREF tahvil, dünyanın Venezuela’dan sonra en yüksek politika faizi olan merkez bankasının politika faizine paralel olarak yaklaşık %50 civarında bir getiri sunuyor. Türkiye’nin enflasyonla mücadelesini daha uzun vadeli bir zorluk olarak gören ve faiz oranlarının gelecek yıla kadar yüksek kalmasını gerektiren yatırımcılar için bu, TLREF tahvillerini cazip kılıyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, Perşembe günü itibariyle Türk 2 ve 10 yıllık tahvillerinin getirileri sırasıyla %42,1 ve %28,7 seviyesinde işlem görüyordu, bu seviyenin oldukça altında.
Londra’daki Abrdn’de yatırım direktörü olan Kieran Curtis, “Getiri için TLREF tahvillerini tercih ediyorum,” dedi. “Buna kıyasla sabit kuponlu tahvillere sahip olmak, bileşik getiriye göre yaklaşık 20 puanlık bir düşüş anlamına geliyor. Bu, çok sayıda faiz indirimi demek.”
Bu ticaretin arkasındaki fikir, Türkiye Merkez Bankası’nın fiyat artışlarıyla mücadelesinde daha uzun bir süre şahin duruşunu korumak zorunda kalacağı yönünde. Enflasyon Ekim 2022’de %86’ya kadar yükseldi ve bu yılın Mayıs ayında tekrar %75’e ulaştı. TLREF tahvillerini geleneksel borçlanma araçlarına tercih eden tüccarların çoğu, yakın gelecekte faiz indirimi beklemiyor.
Curtis, “Bu yıl bir indirim beklemiyorum,” dedi. “Gelecek yılın başlarında indirimler başlayacağını öngörüyorum.”
Şahin Sinyaller
Merkez bankası, Ağustos ayında politika faizini beşinci ay sabit tutarken, önümüzdeki toplantılar için şahin sinyaller verdi. Para otoritesi son olarak Mart ayında enflasyonu dizginlemek amacıyla faizleri 500 baz puan artırmıştı.
Paris’teki Generali Asset Management’ta küresel gelişmekte olan piyasalar stratejisti olan Guillaume Tresca da, dezenflasyon sürecinin uzun olacağı ve politika yapıcıların güvenilirliği pekiştirmek için yüksek faizleri sürdürmeleri gerektiği için yakın zamanda faiz indirimi beklemiyor.
Tresca bir röportajda, “Çok erken indirime başlarsanız, önceki kararların tüm faydalarını kaybedebilirsiniz,” dedi. Sonuç olarak, Türk sabit getirili lira tahvilleri, enflasyonla mücadelenin zor kısmı hala ileride olduğu ve çoğu iyi haberin şimdiden fiyatlandığı için yatırımcılar için bu yılın başlarına göre daha az çekici hale geldi.
Tresca, “Türk tahvilleri, hem dolar hem de lira cinsinden devlet tahvilleri, daha az çekici,” dedi. İyi haberler dolar cinsinden tahvil fiyatlamasına yansımış durumda, “lira cinsinden devlet tahvilleri ise dezenflasyon zorlukları göz önüne alındığında o kadar da ucuz değil.” Piyasanın kısa vadeli kısmına odaklanmanın daha iyi olduğunu söyledi.
Tahvil – Farklılaşan Talep
Farklı türdeki tahvillere olan talebin farklılaşması, bu ayki son ihalelerde görüldü. 4 yıllık TLREF tahvillerine olan talep 63,2 milyar liraya (1,9 milyar dolar) ulaşırken, 2033 vadeli sabit faizli tahvillere gelen teklifler sadece 13,4 milyar lira tutarındaydı.
Tresca, “Türk yetkilileri doğru politikayı uyguladılar, ancak hala uzun bir yolculuk,” dedi. Keskin bir mali ayarlama ve baz etkilerinin ötesinde yapısal bir enflasyon düşüşünün “yeni Türk varlık pozisyonlarına girmek için gerekli” olduğunu belirtti.
AllianceBernstein Holding LP de, beklenenden yüksek enflasyon ve para birimindeki daha fazla zayıflama nedeniyle Türk sabit faizli lira tahvillerinin en az altı ay boyunca cazip bir yatırım olmayacağını söylüyor.
Bu yüksek getirili tahviller Merkez Bankası’nın eksi rezervlerini toparladı. Peki bu faizi yabancılara kim ödüyor…🫡